GÖNÜLLÜ OLMAK İSTER MİSİNİZ

TIBB-I NEBEVİ NEDİR ?

TIBB-I NEBEVİ NEDİR ?
1 Ocak 2014
"Allah devası olmayan bir hastalık vermemiştir!”

TIBB-I NEBEVİ NEDİR?

Tıbbı Nebevi, diğer anlamıyla Peygamber tıbbı veya Peygamberi Tıp...
Peygamber efendimizin insan sağlığıyla ilgili tavsiyeleri, görüşleri ve uygulamalarına Tıbbı Nebevi diyoruz. Peygamberimiz günlük hayatın içinde, sohbet toplantılarında ashabını, ailesini ve arkadaşlarını uyarıyor, aydınlatıyor ve bilgilendiriyordu.

İslam, İnsan denilen varlığı kainatın merkezine yerleştirir. Ona yaratılmışların en şereflisi ( Eşref-i Mahlukat ) der, ( Ahsen-i Takvim ) der. İnsanın yararına kurallar, kaideler getirir.
Bir Hadis-i Şeriflerinde Peygamber efendimiz bütün Müslümanları gayrete ve sağlıklı olmaya teşvik ederek buyuruyor: İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Allaha en sevimli olanlar az yiyenler ve vücutça hafif olanlardır. Peygamberden sonra ümmete arız olacak ilk bela çok yemek ve tokluktur. Mide hastalıkların evidir, perhiz-diyet onun ilacıdır. Oruç tutun sağlık bulursunuz.(Suumu Tasihhu!)

Büyük tabip Biruni ve çağdaşı İbni Sina 10. yüzyılda yazdıkları tıp kitaplarına daima Tıbbı Nebeviden alıntılarla başladılar. Orta çağ boyunca Bağdat, İsfahan, Gazne ve Kurtuba’da açılan medrese ve hastanelerle şöhretli birer sağlık merkezi haline geldi.

Mutlu bir hayat fıtratla örtüşen doğal disiplinle mümkün olabilir. İnanç sistemimizin evrensel boyutu içinde, insanın ruh ve beden sağlığına zarar veren gıda ve beslenme tarzı, söz ve davranış ( Muamelat ) ve kötü alışkanlıklar haram ( Yasak ) veya kerih ( Kötü ve çirkin ) kabul edilmiştir.

Merkez sinir sistemini ve beş duyumuzla birlikte, dolaşım ve sindirim sistemine zarar veren, kullanıldığı zaman sendromlara veya ölümcül hastalıklara sebep olan başta alkol, esrar ve eroin benzeri uyuşturucular haram kılınmış. Dünyanın değişik coğrafyalarından Hindistan, Yemen ve Ummanda ağızda çiğnenen Pan ve Nisvar, dumanı ciğerlere çekilen tütsüler ve sigara öncelikle mekruh kabul edilmiş. Hatta hiçbir tıbbi yararı olmayan tütünün bazı alimlerce haram olduğu vurgulanmıştır.

Yapılan tavsiyelerin öncelikle Koruyucu hekimlik, Hijyen, Çevre Sağlığı veya geleneksel tedavi yöntemleriyle ilgilidir.

Tıbbı Nebevide muaşeret, pedegoji, psikoterapi ve estetik ayrı bir başlık altında değerlendirilebilir.

Dünyevi hayatımızın her yönünü kapsayan, kurtuluşumuzun ve ahiret saadetimizin kaynağı olan Kur’an-ı Kerim bir tıp kitabı değildir. Peygamber efendimiz de bir doktor değildir. Vahiy kültürüyle yoğrulan ve örtüşen güzel ahlakı ve hayatıyla, Onun diğer ismi “Yürüyen Kur’an”. Peygamber daima Vahyin kontrolündedir.

Tıbbı Nebevi kapsamı içinde okuduğumuz Hadisler ya Kur’andan alınan ilhamla ya da bölgede asırlardır uygulanıp iyi sonuçlar alınan tıbbi tecrübelere dayanmaktadır. Sağlık konusundaki tavsiyelerinin çoğu vahyi İlahi değil, tecrübe birikimlerinin yerine göre yansımalarıdır. Hastaya umut aşılayan ve yeniden hayata bağlayan Hadisler. Çoğu halk nazarında imkansızı umuda ve imana dönüştüren tespitlerdir.
“ Her hastalığın mutlaka bir çaresi vardır. İhtiyarlığın dermansızlığı hariç.”
“ Sağlık cennet nimetlerindendir.”
“ Sağlıklı Müslüman hasta Müslümandan daha hayırlıdır.”
“ Sağlık, takva ile birlikte bütün dünyevi zenginliklerden daha üstündür.”

Peygamber efendimiz, hastaların dertlerine çare aramasını, tedaviye yönelmesini ve sabretmesini tavsiye etmiş. Hastalık mü’minler için bir sabır sınavı ve şükür vesilesidir. İslam terminolojisinde sabır direniştir, miskin miskin oturup beklemek değil.

En küçük rahatsızlıklarımızdan en büyük sıkıntılarımıza kadar hepsi de indallahta “Keffaretuzzünub” yerine geçiyor. Kusurlarımız İlahi affa dönüşüyor.

Tıbbı Nebevinin Tıp tarihi içinde özel bir yeri ve değeri vardır. Asırlardır gelişen tıp teknolojisi, yeni tedavi yöntemleri ve bilimsel atılımlar insanlığın hizmetine girmiş. Bugün dünyada sağlık sektörü uluslar arası endüstri haline gelmiş. Halkımızın dilinde güzel bir vurgu:Her işin başı sağlık. Sağlığımız için en son yöntemlerden yararlanmak Onun sünnetidir.
Hastayı ziyaretle gönlünü şad etmek teşvik ediliyor.

Bir hastaya geçmiş olsun ziyaretine giden Peygamberimiz, hastanın ağrı ve sıkıntılarının ilerlediğini görmüş ve yakınlarını uyarmış:

” Bu hasta için hekim getirin!” demiş.

Hasta sahibi hayretle :
” Ya Resulullah sen de mi tabip getirin diyorsun?”

Peygamber efendimiz cevap vermiş:
“ Evet, Allah devası olmayan bir hastalık vermemiştir!”

Arabistanın ortasında ve Mekke şehrinde dünyanın en az su kullanan topluluğunu İslam inancının gerektirdiği telkin ve tebliğlerle dünyanın en çok su kullanan halkı haline getirmiş. Vücut sağlığının ağız bakımıyla başladığını anlatıp, her kese dişlerini fırçalamasını tavsiye etmiş. Hijyenden habersiz olan bir gurubun, şadırvanda abdest almadan önce ipe bağlı aynı misvak ile herkesin sırayla dişlerini fırçaladığını görünce onları yeniden uyarmış ve eğiterek hatalarını düzeltmiş. Herkesin ancak kendi özel misvakıyla dişlerini fırçalamasını sağlamış.
Kötü huy ve alışkanlıklar nefisleri sıkıntıya düşürür.

Karamsar insan kendini hasta eder.

Uzun ve olaylı yolculuklar, insan ilişkilerinde gelişen gerginlikler, stres ve sıkıntıların sebebini teşkil eder. Oysa organik hastalıklarımızın kökeninde genelde asabi gerginlikler yatar. Peygamber efendimiz her şartta ve daima ümitvar, olumlu ve pozitif olmamızı tavsiye etmiş.

Ankara Yardımeli Derneği
/AnkaraYardimeli
@AnkaraYardimeli
0312 309 10 06
Yazılım ve Tasarım: Tekin Medya